1-2 Kasım tarihlerinde İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleşen Yapay Zekâ Güvenliği Zirvesi (AI Safety Summit) dünya genelinden hükümet yetkilileri, teknoloji liderleri, yapay zekâ uzmanları ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşti.
Yapay zekâ modelleri üzerinde kapsamlı konuşmaların gerçekleştirildiği bir zirvede, yapay zekânın ekonomiye olan etkileri ve teşvik mekanizmaları konuları ele alındı. Aynı zamanda, yapay zekâ teknolojisinin hızlı gelişiminin beraberinde getirdiği riskler, etik sorunlar ve bu tehlikeleri minimize etme stratejileri de gündeme geldi.
Gerçekleştirilen zirvede en çok dikkat çeken nokta ise 28 ülkeden katılan katılımcıların imzalamış oldukları Bletchley Deklarasyonu oldu. Bu anlaşmada özetle; yapay zekâ teknolojisi insan yaşamını kolaylaştırabilme yönü takdir edilirken hızla büyümesinden kaynaklı oluşabilecek tehlikeleri ve etik sorunları minimize etme konusunda uluslararası bir farkındalık ile iş birliği sağlandı.
İngiltere hükümetinin Bletchley Deklarasyonu hakkında yayınlamış olduğu belgede şunlar belirtildi:
Yapay zekâ insan hayatını kolaylaştırmak için büyük global fırsatlar sunan bir teknolojidir ve şu anda insanların günlük yaşantılarında etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu teknoloji, doğru kullanıldığında insan refahını artırma, hayat koşullarını, barış ortamını iyileştirme potansiyellerine sahiptir. Tüm potansiyellerin yanı sıra yapay zekâ insanlar için bazı riskler de ortaya çıkarabilir. Olası riskleri engelleyebilmek için, yapay zekâ teknolojisinin doğru kullanımını sağlamak, güvenilirlik oluşturmak ve belki de denetlemek için küresel düzeyde ortak kararlar alınması gerektiği düşünülerek bu anlaşma ortaya çıkmıştır.
Yapay zekâ teknolojisinin hızlı ve kontrolsüz büyümesi, kişisel hak ve özgürlükleri sınırlayabilecek potansiyel riskler doğurabilir. Bu nedenle, bilinçli kötüye kullanımları önlemek amacıyla uluslararası iş birliği gereklidir. Özellikle siber güvenlik ve biyoteknoloji alanlarına özel dikkat gösterilmeli ve yanıltıcı bilgilendirme (dezenformasyon) önlenmelidir.
İnsan haklarını koruma amacı güderek, yapay zekâ teknolojisinin daha verimli bir şekilde kullanılması için toplu bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bu yaklaşım; şeffaflık, açıklık, açıklanabilirlik, adillik ve güvenlik prensiplerine dayanarak daha güvenilir bir yapay zekâ teknolojisi geliştirmeyi ve insan hayatına değer katmayı hedefler.
Teknolojinin geliştirilmesi sürecinde, devletler, şirketler, uzmanlar ve toplum bir araya gelerek güven ve sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir. Bu yaklaşım, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ile uyumlu bir şekilde hayata geçirilmelidir.
Bu anlaşma, yapay zekâ teknolojilerinin dünya genelinde sorumlu ve güvenli bir temelde geliştirilmesi için önemli bir çerçeve oluşturmayı hedeflemektedir. Yapay zekâ, insanlar için büyük faydalar sunma potansiyeli taşımakla birlikte, beraberinde ciddi riskleri de getiriyor. Mahremiyet, veri korunması, etik sorunlar ve manipülasyon gibi konuların titizlikle ele alınması gerekiyor. Bu anlaşma, bu riskleri azaltmak ve zararlı kullanımları engellemek amacıyla geliştirilmiştir. Ayrıca, kolektif bir çaba ile yapay zekâ teknolojilerini insanlığın yararına daha sorumlu bir şekilde geliştirmenin taahhüdünü yansıtmaktadır.
Türkiye’nin de aralarında yer aldığı Bletchley Deklarasyonu’nu imzalayan ülkeler aşağıdadır:
1. Avustralya
2. Brezilya
3. Kanada
4. Şili
5. Çin
6. Fransa
7. Almanya
8. Hindistan
9. Endonezya
10. İrlanda
11. İsrail
12. İtalya
13. Japonya
14. Kenya
15. Suudi Arabistan Krallığı
16. Hollanda
17. Nijerya
18. Filipinler
19. Kore Cumhuriyeti
20. Ruanda
21. Singapur
22. İspanya
23. İsviçre
24. Türkiye
25. Ukrayna
26. Birleşik Arap Emirlikleri
27. Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı
28. Amerika Birleşik Devletleri
Commentaires