top of page

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA YAPAY ZEKÂ: TÜRKİYE'NİN YOLCULUĞU

Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel, Türkiye'de yapay zekâ alanında yaşanan dönüm noktaları sayılacak örneklere göz atalım.


Dönüm noktalarının ilkinde, Türk bilim dünyasının önde gelen isimlerinden Ordinaryüs Profesör Doktor Cahit Arf, matematik alanındaki çalışmalarıyla tarihte yerini aldı. 1959 yılında Atatürk Üniversitesi'nin eğitim-öğretim yılı açılışında yapılan halka açık konferans adını tarihe yazdırdığı nokta olmuştur. Cahit Arf, "Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?" başlıklı konuşmasıyla yapay zekâ konusundaki adımlardan ilkini attı. Arf, insanın sözlerin etkisine somut olarak tepki verdiğini söyledi ve bu tepkiyi düşüncenin kanıtı olarak sundu. Düşünce ve davranış arasındaki bağı dil örneği ile açıkladı. Bu anlayışa göre düşüncenin göstergesi sayılan etki, tepki ve sözel davranış üçlüsüne bağlı davranış örüntüsüne sahip iki makine örneği verdi. Bunlardan biri çalar saatteki uyandırma komutudur. İnsan uyanma isteğini çalar saati kurarak belirtir, çalar saat bunu anlayıp, çalar ve insan uyanıp çalar saatin dilindeki düğmeye basarak kapatır. Burada makinelerin insanların istediklerini anlayıp etkiye tepki verdiğini savundu.


Günümüze gelindiğinde, 2020 Mart’ta İş Bankası'nın desteği ile Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Merkezi (KUIS) açıldı. KUIS, Türkiye'deki yapay zekâ sektörünün büyümesini desteklemek, yapay zekâ alanında araştırma, eğitim ve endüstri iş birliğine öncülük etmek ve Türkiye'nin yapay zekâ potansiyelini artırmak amacıyla kuruldu.


2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’ ile büyük bir ivme kazandı. 2021-2025 yıllarını kapsayan bu stratejik plan, Türkiye'nin yapay zekâ alanındaki hedeflerini net bir şekilde belirledi ve bu alandaki ilerlemeyi hızlandırmak için önemli bir yol haritası sundu. Bu strateji, Türkiye'nin yapay zekâ alanında 6 temel stratejik önceliğini açıkça ortaya koydu. Bu öncelikler, Türkiye'nin yapay zekâ ekosistemini güçlendirmeyi ve bu alandaki potansiyeli en üst düzeye çıkarmayı amaçladı:


  • Yapay zekâ alanında uzman kişilerin yetiştirilmesi ve bu alandaki istihdamın artırılması, teknolojik gelişmeyi desteklemek 

  • Yapay zekâ odaklı araştırmaları ve girişimcileri teşvik etmek, inovasyonu ve yeni fikirleri desteklemek 

  • Yapay zekâ için temel olan kaliteli veri ve sağlam teknik altyapının oluşturulması, teknolojinin daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak

  • Yapay zekâ ile uyumlu iş gücü dönüşümünün hızlandırılması, iş dünyasını geleceğin gereksinimlerine uyumlu hale getirmek

  • Yapay zekâ alanında uluslararası iş birliklerinin genişletmek ve bu sayede Türkiye'nin global arenada daha fazla rol oynamasını desteklemek

  • Yapay zekâ teknolojisinin toplumsal ve ekonomik uyumunu hızlandırabilecek düzenlemeler yapmak 


Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, 2025 yılı için 24 hedef ve 119 tedbir içermektedir. Türkiye'nin yapay zekâ alanında daha rekabetçi ve yenilikçi bir oyuncu olma hedefine ulaşma yolunda atılacak adımları net bir şekilde ortaya koyma amacı taşımaktadır. Ayrıca, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’nde de belirtildiği üzere kamuda da kurumsal yapılanmalar da güncellemeler yapıldı. Örneğin:


  • Yapay zekâ alanında Türkiye'de oluşturulan ilk idari birim, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi bünyesinde "Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları Dairesi Başkanlığı" olarak kuruldu. 

  • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü kuruldu. Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü, büyük veri ve yapay zekâ teknolojilerinin ekosistemde büyümesini düzenlemek ve kapasite artırımına katkıda bulunmak için sorumluluk aldı. 

  • 2020 yılında ise yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla TÜBİTAK BİLGEM bünyesinde Yapay Zekâ Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü, ekosistem içinde etkileşimi artırmayı hedefleyerek girişimcilere yapay zekâ teknolojilerinde etkin bir rol oynama imkânı sunmakla görevlendirildi. 


Son dönüm noktası örneği olarak 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan "Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi"dir. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ile oluşturulan bu teknoloji girişimciliği ekosistemi, 30 strateji ve 90 eylemi içeren bir yol haritası sunarak desteklenmekte ve teşvik edilmektedir.


Türkiye'nin girişimcilik ekosistemi de globaldeki büyümeye paralel olarak hızla gelişiyor. Günümüz teknolojisinin gelişimi ve üretken yapay zekanın (GenAI) popülerliği ile, yapay zekâ alanındaki girişimler özellikle büyük ilgi görüyor. 2023 Yarıyıl Türkiye Startup Ekosistemi Yatırım Raporu’na göre, 2023 yarıyılı içinde 24 yapay zekâ girişimine toplamda 117,87 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı.

İş Bankası da girişimcilik ekosistemine destek veren yapısını sürdürerek, yapay zekâ girişimlerine destek sağlamak amacıyla özel bir program başlattı. Yapay Zekâ Fabrikası Girişim Programı ile girişimcilere özel destekler sunuyoruz. Program kapsamında girişimcilere 100 bin dolarlık yatırım imkânı ile maddi destek sağlamanın yanında aynı zamanda "terzi usulü" bir yaklaşımla her girişimin ihtiyaçlarına özel büyüme fırsatları sunarak destek olmayı amaçlıyoruz. Bu, girişimlerin sadece finansal olarak değil, aynı zamanda iş modeli geliştirme, pazarlama ve pazara giriş stratejileri oluşturma ve teknolojik altyapılarını güçlendirme konularında da desteklenmesi anlamına geliyor. 

Yapay Zekâ Fabrikası olarak; yapay zekâ alanındaki yenilikçi girişimler için büyük bir fırsat sunarak Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini hızla açığa çıkarmayı hedefliyoruz.

Comments


bottom of page