YZF'DEN GLOBAL GÖZLEMLER: 2025 AI TRENDLERİ

2025’in yaz döneminde Yapay Zekâ Fabrikası olarak üç önemli teknoloji etkinliğine katıldık: London Tech Week, Paris VivaTech ve Y Combinator 2025 Demo Day – San Francisco.    Her biri, yapay zekânın küresel ekosistemde nasıl evrildiğini farklı perspektiflerden ortaya koyarken, Türkiye’den çıkan teknoloji girişimlerinin bu büyük dönüşümde nasıl bir rol oynayabileceğini de yeniden düşünmemizi sağladı. 

Bu üç etkinlikten çıkardığımız ana eğilimleri sizlerle paylaşıyoruz; 

Yapay Zekâ Fabrikası olarak katıldığımız London Tech Week 2025, yalnızca teknolojinin değil, küresel ekonominin de yapay zekâ ekseninde yeniden tanımlandığını açıkça ortaya koydu. Bu yılın ana teması, AI yatırımlarının ölçeklenmesi, etik altyapının inşası ve startup ekosisteminin kurumsallaşmasıydı. 

Agentic AI Çağı Başladı 

Ana sahnelerde sıkça duyduğumuz kavramlardan biri “agentic AI” oldu. Yani, karar alabilen, görev yürütebilen ve insan etkileşimine gerek duymadan süreçleri yönetebilen yapay zekâ sistemleri artık prototip olmaktan çıkıp gerçek kullanım senaryolarına taşınmış durumda. 

Kamu Desteği ve Büyük Oyun Kurucular 

İngiltere'nin AI altyapısına ayırdığı £1 milyarlık kamu fonu; devletin sadece regülasyon koyan değil, oyunun bir oyuncusu olma arzusunu da yansıtıyor. 

Etik ve Sürdürülebilir Yapay Zekâ 

AI kullanımında etik, veri gizliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konuları, yalnızca panellere değil girişimcilerin yol haritalarına da yön veriyor. 

Akademi–Endüstri İşbirliği 

Edinburgh Üniversitesi gibi kurumlar, teknoloji sahnesinde yalnızca eğitim değil, Ar-Ge ve iş birliği platformlarıyla aktif birer oyuncu. 

KOBİ’lerin Dijitalleşme Süreci 

Fintech, HRTech ve siber güvenlik çözümleriyle KOBİ’ler artık dijital dönüşüm yolculuğunun daha erişilebilir bir parçası hâline geliyor. İnsan odaklı işe alım araçları ve ölçeklenebilir otomasyon sistemleri dikkat çekti. 

YZF Yorumu:  Türkiye'nin AI alanındaki potansiyelini yalnızca içeride değil, dışarıda da görünür kılma misyonumuzu bir kez daha teyit ettik. Yatırım, iş birliği ve global sahnede yer alma stratejilerimiz açısından Londra'dan güçlenerek döndük. 

Paris’te düzenlenen VivaTech 2025, yapay zekânın üretkenlik boyutuna ve geleceğin altyapılarına ışık tuttu. Bu yılki odak, AI’nin artık yalnızca veri işleyen değil; içerik, karar ve iş akışı üreten bir motor hâline dönüşmesiydi. 

Dikkatimizi Çeken Temalar: 

“AI Factories” Çağı Başladı 

NVIDIA CEO’su Jensen Huang, artık veri merkezlerinden “AI fabrikaları”na geçiş döneminde olduğumuzu vurguladı. Bu yapılar; kod, içerik, tasarım ve karar üreten sürekli sistemler olarak tanımlanıyor. Her büyük şirketin bir AI fabrikası kuracağı öngörülüyor. 

Model Sahipliği Yerine Platform Sahipliği 

Geleneksel olarak “kendi büyük modelini eğitme” yaklaşımı, yerini “güvenli, uzmanlaşmış kullanım alanları oluşturma” vizyonuna bırakıyor.  Özellikle dikey AI ürünleri (hukuk, sağlık, finans gibi), edge AI ve kullanıcı deneyimi ön plandaydı. 

Green AI ve ESG Uyumlu Yapılar 

AI’nin karbon ayak izi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik kriterleri VivaTech 2025’in ana gündemiydi. Total Energies ve LVMH gibi şirketlerin “yeşil veri merkezleri” ve çevre dostu AI çözümleri, bu konudaki kurumsal dönüşümün sinyalini verdi. 

AI ile İnsan Yeteneklerinin Dönüşümü 

Veri okuryazarlığı, prompt mühendisliği, yaratıcı problem çözümü gibi yetkinlikler artık iş gücünde fark yaratan beceriler. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporları doğrultusunda, iş gücü dönüşümü artık ertelenemez bir öncelik. 

Yapay Zekâda Jeopolitik Rekabet 

Avrupa Komisyonu’nun AI Act’le başlattığı regülasyon süreci, teknoloji üretiminde değer sistemleri tartışmasını da beraberinde getirdi. Avrupa, ABD ve Çin arasında “yapay zekâda etik değer farkı” belirginleşiyor. 

YZF Yorumu:  Paris’te, teknolojiyle birlikte dönüşen regülasyon, insan kaynağı ve çevre vizyonunu net biçimde hissettik. AI üretimi artık sadece “ne yaptığın” değil, “nasıl yaptığın” ile de ölçülüyor. YZF olarak bu dönüşümün sorumlu ve sürdürülebilir tarafında konumlanmaya özen gösteriyoruz. 

San Francisco’daki Y Combinator Demo Day 2025, yapay zekâ girişimlerinin geldiği olgunluk seviyesini ve ticari potansiyelini ortaya koydu. Girişimlerin neredeyse %90’ı doğrudan AI odaklıydı ve üç ana alanda yoğunlaşma dikkat çekiciydi. 

Öne Çıkan Eğilimler: 

Enterprise AI Yükseliyor 

Artık girişimlerin çoğu, B2B çözümler üzerine çalışıyor. Özellikle agentic AI tabanlı uygulamalarla; hukuk, iç denetim, danışmanlık gibi “beyaz yaka ” iş alanları hedefleniyor. 

AI Agent Ekosistemi Gelişiyor 

Birçok girişim artık yalnızca bir agent üretmiyor, aynı zamanda bu agent’ları yönetecek test sistemleri, güvenlik katmanları ve QA platformları da geliştiriyor. Bu altyapılar, kurumsal kullanım için ciddi ölçeklenebilirlik sağlıyor. 

Donanım ve Robotik Girişimleri Geliyor 

LLM destekli temizlik robotları, laboratuvar otomasyon sistemleri gibi ürünler, AI’nin fiziksel dünyadaki yansımalarını daha fazla görmeye başladığımızı gösteriyor. 

Teknik Derinlik Var, Ticari Model Arayışı Devam Ediyor 

Bazı ekipler teknik olarak çok güçlü olsa da hâlâ ticarileşme aşamasında. Bu da bizim gibi stratejik yatırımcılar için PoC, iş birliği veya erken yatırım fırsatları yaratıyor. 

Küreselleşen Kurucu Profilleri 

Demo Day sahnesinde artık sadece ABD’li değil; Avrupa, Asya ve Latin Amerika’dan gelen girişimciler de var. AI artık küresel bir dil olmuş durumda. 

YZF Yorumu:  San Francisco’da şunu net biçimde gördük: AI artık çekirdek teknoloji. Ve her çözüm, ya doğrudan gelir yaratıyor ya da altyapı oluşturuyor. Yatırım perspektifimizle bu alanlara erken erişim sağlamak, küresel AI sahnesinde yerimizi sağlamlaştırıyor.